Close Menu
Ayşe AdlıAyşe Adlı

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    bibliyofili ile bibliyomani arasındaki ince çizgide yürüyorum

    Nisan 21, 2025

    taşı toprağı tarih bir ülkede yaşıyoruz!

    Nisan 21, 2025

    türkiye’de en ucuz emek, entelektüel emek!

    Nisan 21, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Gizlilik Politikası
    • iletişim
    • hakkımda
    Ayşe AdlıAyşe Adlı
    • Yeşilçam’dan Portreler
    • Geçmiş Zaman Olur Ki…
    • Türkiye Kurulurken…
    • Hoş Sada!
    • Tüm Kategoriler
      • Şehir ve Mekan
      • Dünya’dan
      • GeziYorum
      • Kitabiyat
      • Nadir Söyleşiler
      • O Şehr-i İstanbul Ki…
      • Portreler
      • Sinema Yazıları
      • Sanat Penceresi
      • Tarih Yazıları
      • MetaFizik
    Ayşe AdlıAyşe Adlı
    Hoş Sada! - bu da musikinin kütükü!

    bu da musikinin kütükü!

    Cahit Gözkan, önemli musikişinaslardan. 1999’da vefat eden üstadın, hocalarından devraldığı nota defterleri geleneğin ve mirasın geleceğe aktarılmasına imkân sağlıyor.
    Şubat 13, 2015
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

     

    Sanatların geleneğinde usta önüne diz çökmek; izleyerek, dinleyerek, tekrar ederek öğrenmek vardır. Talebe için olduğu kadar hoca için de sabır esastır. Lakin geride kalan çok şey gibi bu da değişti. Eskilerin meşk usulü, yerini modern öğrenim tekniklerine bıraktı. Hacı Arif Bey’in, Dede Efendi’nin, Şevki Bey’in eserleri, tekrar tekrar geçerek değil, kâğıda aktarılan metot bilgisini takip ederek icra ediliyor artık. Musiki sanatının geleneğiyle bağ, bugüne devreden evrak üzerinden de olsa yürüyor. Buna da şükür… Geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan Hüseyin Cahit Gözkan’ın Musiki Mirası kitabı, klasik Türk müziği sevenlere yeni bir soluk vadediyor.

    Elimizdeki kitap ‘Hoca Cahit Gözkan’ı değil, üstatlarından ona kalan mirası konu ediniyor. Ancak girişteki birkaç sayfalık özgeçmişe takılıp kalıyoruz yine de. Müellifler, Hoca’nın 90 senelik ömrünü dolu dolu geçirildiğine şahadet ediyor. Udî, rebabzen, hattat, şair, edib… Eskilerin tabiriyle bir hezarfen var karşımızda. İçimiz burkulsa da ‘son hezarfenlerden’ notunu düşmemiz gerekiyor. Eski zaman bilgeleri, bizleri yoksul ve yoksun bırakarak birer ikişer teslim ediyor emanetlerini…

    Hoca’yla ünsiyetimizi pekiştiren Kubbealtı Neşriyat’tan çıkan “Musiki’de bir silsile; Hoca Cahit Gözkan’ın Musiki Mirası” kitabı oldu. ‘Kitap’ demek içeriğini hafife almak demek aslında. İki kapak arasına sığdırılan ‘kütük’te istisnasız tüm tanıyanların ‘hoca’sı Cahit Gözkan’a ve ondan bize miras kalan bir hazine var.

    Kütük, Enderun’un meşhur musiki hocalarından Latif Ağa’nın talebesi Kanuni Mehmet Bey’in tuttuğu nota defteri. Çok iyi bir notist olan ve ‘uçan kuşun kanat sesini yazardı’ diye nakledilen Kanuni Mehmet Bey’in Enderun’da kaleme aldığı eserlerin nota ve güfteleriyle yer aldığı defter, devrinin icrası ile yazılmış eserlerle bizzat bestekârlarının ağzından notaya alınmış eserleri ihtiva ediyor. Hacı Arif Bey’in “Evladım Mehmet, şu şarkımı da kaçmadan yazıver.” dediği de Cahit Gözkan’ın talebelerine aktardığı hatıralar arasında. 1908’de Saray’daki Mızıka-i Hümayun Şefliği’nden emekli olan Kanuni Mehmet Bey’in talebeleri ile sürdürdüğü musiki hayatı, 1931 yılındaki vefatına kadar devam ediyor. Defter önce Mehmet Bey’in öğrencisi Ahmet Mükerrem Akıncı’ya, ondan hayrülhalefi Hoca Cahit Gözkan’a intikal ediyor. Enderun ve Mızıka-i Hümayun’daki musiki repertuarının orijinal hâli ile kaydedildiği kaynak, döneminin icra tarzına dair de çok şey söylüyor ehline. Cahit Hoca’nın mirasının en önemli kalemini asırlık nota defteri teşkil ediyor. İlk cildinde 23 makamda 421 eserin yer aldığı kitabı Gözkan’ın oğlu ve iki öğrencisi yayına hazırlamış.

    Hoca’nın derviş meşrep şahsiyeti ve içinde yetiştirildiği edep halkası tenhada bir hayatı tercihle sonuçlanıyor. Muhabbet halkasından nasiplenenler dışında büyük bir kalabalık için Hüseyin Cahit Gözkan’ın kendisi ‘yabancı’, lakin hikâyesi tanıdık. 1909’da Fatih’te musiki toplantılarının eksik olmadığı bir konakta dünyaya geliyor Hüseyin Cahit. Bu toplantıların müdavimleri arasında zamanın önemli musikişinasları Tamburî Selahattin, Udî Muzaffer ve Nevres beylerle, Hanende Emin ve Nuri beyler bulunuyor. 10 yaşında ud ve kemanla müziğe ilgi duymaya başlayan Cahit Hoca’nın en önemli hizmetleri arasında 1940 yılında vefat eden hocası Mükerrem Akıncı’dan devraldığı ve 60 yıla yakın devam ettirdiği haftalık fasılları da saymak gerekiyor.

    Cahit Gözkan’ın hocalığı, okul hüviyetine bürünen evinin dışında da sürüyor elbette. Samiha ve Ekrem Hakkı Ayverdi’nin ricasını emir telakki ederek 70’li yaşlarında Kubbealtı Kültür ve Sanat Vakfı’nda ud dersi vermeye başlıyor Hoca. 12 Eylül Darbesi tüm vakıf ve derneklerin kapanmasına sebep olunca dersliği Çiftehavuzlar’daki evine taşıyor ve orada vefatına kadar talebe yetiştirmeye devam ediyor. Hüseyin Cahit Gözkan, 1999 senesinde geride şahsının feyzinden istifade edemeyen musiki erbabını meşk halkasına dâhil edecek bir bağ bırakarak vefat ediyor. Ümid edilir ki ehli bu mirası zayi etmesin…

    10 mayıs 2010

        
    Related Posts

    Yaşar Kemal Sahaflar Çarşısı’nda

    Ekim 28, 2023

    sahaflık kabuk değiştiriyor

    Mayıs 28, 2020

    münir bey devrin atatürk’ü gibiydi!

    Mayıs 2, 2020
    Add A Comment
    Leave A Reply Cancel Reply

    Çok Okunanlar
    bibliyofili ile bibliyomani arasındaki ince çizgide yürüyorum
    Nisan 21, 2025
    taşı toprağı tarih bir ülkede yaşıyoruz!
    Nisan 21, 2025
    türkiye’de en ucuz emek, entelektüel emek!
    Nisan 21, 2025
    biz çalıkuşu nesliyiz!
    Nisan 21, 2025
    anadolu kitabı koruyamamıştır
    Nisan 21, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    • Gizlilik Politikası
    • iletişim
    • hakkımda
    © 2025 Ayşe Adli

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.