Close Menu
Ayşe AdlıAyşe Adlı

    Subscribe to Updates

    Get the latest creative news from FooBar about art, design and business.

    What's Hot

    bibliyofili ile bibliyomani arasındaki ince çizgide yürüyorum

    Nisan 21, 2025

    taşı toprağı tarih bir ülkede yaşıyoruz!

    Nisan 21, 2025

    türkiye’de en ucuz emek, entelektüel emek!

    Nisan 21, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram
    • Gizlilik Politikası
    • iletişim
    • hakkımda
    Ayşe AdlıAyşe Adlı
    • Yeşilçam’dan Portreler
    • Geçmiş Zaman Olur Ki…
    • Türkiye Kurulurken…
    • Hoş Sada!
    • Tüm Kategoriler
      • Şehir ve Mekan
      • Dünya’dan
      • GeziYorum
      • Kitabiyat
      • Nadir Söyleşiler
      • O Şehr-i İstanbul Ki…
      • Portreler
      • Sinema Yazıları
      • Sanat Penceresi
      • Tarih Yazıları
      • MetaFizik
    Ayşe AdlıAyşe Adlı
    Dünya'dan - gazze halkı boğuluyor

    gazze halkı boğuluyor

    1967’den beri İsrail işgali altındaki Gazze, geçtiğimiz günlerde tarihinin en farklı direnişlerinden birine sahne oldu. Yıllardır süren ambargo nedeniyle çaresiz kalan Filistinliler, Mısır’la aralarındaki sınırı fiilen ortadan kaldırdı ve mahkûm edildikleri açlığı bir süreliğine de olsa aştı. 
    Şubat 12, 2015
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

     

    İsrail işgali altındaki Gazze’nin Mısır sınırı geçtiğimiz günlerde Filistinliler tarafından yıkıldı. Buradan geçerek ülkeye giren İHH çalışanlarına göre boğulmaya terk edilen halk yalnızca küçük bir nefes aldı.1967’den beri İsrail işgali altındaki Gazze, geçtiğimiz günlerde tarihinin en farklı direnişlerinden birine sahne oldu. Yıllardır süren ambargo nedeniyle çaresiz kalan Filistinliler, Mısır’la aralarındaki sınırı fiilen ortadan kaldırdı ve mahkûm edildikleri açlığı bir süreliğine de olsa aştı. Uluslararası ajansların servis ettiği fotoğraf ve görüntülerle dünya, binlerce insanın seferberliğine şahitlik etti. Halkın öncelikle yiyeceğe ve ilaca ihtiyacı vardı; ama evlerine dönerken parayla satın alınabilecek ne varsa yanlarında götürdüler. Zira işgalci pozisyonu sebebiyle Gazze’nin yakıt, ilaç ve temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü bulunan İsrail, zaten çeşitli gerekçelerle sık sık ara verdiği sevkiyatı 2 hafta kadar önce tamamen kesmişti. Tek çare ne zaman kapanacağı belli olmayan sınırdan mümkün olan her şeyi geçirmekti.

    Hamas’ın yönetimi ele geçirmesi üzerine normal şartlar altında da giriş çıkışın zor olduğu Gazze’ye geçiş 14 Haziran 2007’de İsrail tarafından tamamen durduruldu. Bu nedenle sınırın ‘ortadan kalkması’ sadece ‘içeridekiler’ için değil dışarıdakiler için de fırsat oldu. Yaşanan olağanüstü şartlarda bölgeye giren ilk yabancı heyet 4 kişilik bir Türk grubu oldu. İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsanî Yardım Vakfı (İHH) ekibi, acil yardım ulaştırmak ve Gazze’de yaşananları raporlamak maksadıyla gönderilmişti. Bölgede bir hafta kalan Ümit Sönmez’in izlenimleri, hem Gazze’de son günlerde yaşananları hem de siyasî ve fizikî ortamı anlamayı kolaylaştırıyor.

    Mısır ile Filistin arasındaki 12 kilometrelik sınırın yaklaşık 5 metre yüksekliğindeki demir bir duvarla kapatıldığını anlatıyor Sönmez. Geçişler için adını içinden geçtiği şehirden alan Refah Kapısı kullanılıyor. Tabii İsrail’in izin verdiği zaman ve şartlarda. Dünya ile bağlantısı büyük ölçüde kesik olan Gazze’de 900 bini mülteci 1 buçuk milyon insan yaşıyor. Bölgede kaldıkları süre boyunca aralarında sağlık, adalet, kültür bakanlarının ve meclis başkan vekilinin de bulunduğu pek çok yetkili ile görüşen heyete verilen bilgilere göre ambargo Gazze’de 180 bin memur ve 210 bin işçi ve serbest meslek sahibinin işsiz kalmasına yol açmış. Kişi başına düşen millî gelir 385 dolar. Bu rakam, açlıktan ölümler sebebiyle dünya gündeminden düşmeyen Somali’de kişi başına düşen gelirin yarısına denk geliyor. Yine ambargo sebebiyle bölgede tarım yapmak izne tâbi. Hamas’ın önce hükümeti, sonra bölgenin yönetimini ele geçirmesi sebebiyle İsrail yaptırımları ağırlaşınca, halka ‘sınırı zorlamak’ dışında çare bırakılmamış âdeta.

    Filistinlilerin Mısır ile Gazze arasından geçen ve Refah şehrini ikiye bölen sınırı yıkmasının tek sebebi açlık, Sönmez’e göre. “Ambargo, halkı artık dayanılması mümkün olmayan bir noktaya getirmiş. Konuştuğumuz bazı insanlar bize şunu söyledi: Evimizde artık son yarım ekmeğimiz kalmıştı, ekmek yapacak unumuz da yoktu. Bir çare bulamazsak çocuklarımız açlıktan ölecekti…” Neticede 12 kilometrelik sınırın yaklaşık iki kilometresini oksijen kaynağı ile kesen Gazze halkı, ambargoyu fiilen ortadan kaldırdı. “Tamamı yıkık değil. 500 metre yıkmışlar, arada 50 metre kadar sağlam duvar bırakıp 200 metre daha yıkmışlar.” diye anlatıyor Sönmez. Duvarın yıkılmasından bir gün sonra yola çıkan heyet, Refah’a 200 kilometre yaklaşana kadar herhangi bir güvenlik önlemiyle karşılaşmamış. Ancak Süveyş Kanalı’na yaklaştıkça polis, asker ve özel kuvvetlerin görev yaptığı kontrol noktalarının sıklaştığını ifade ediyorlar. Her noktada durdurulup arandıktan sonra salıverilen Sönmez ve arkadaşları, son kontrolden ‘Türk’ kimlikleri sayesinde geçebilmiş. Yollarda Mısır’a doğru akan bir insan seli ile karşılaştıklarını belirten Sönmez, kalabalığa karıştıktan sonra kendilerini demir duvarın üzerinde bulduklarını anlatıyor.

    Ambargonun en dehşet verici görüntüsüyle daha Filistin sınırına girmeden karşılaşmışlar. “Ellerinde para olan binlerce insan düşünün. Şaşkınlıkla etraflarına bakıp satın alınacak bir şeyler arıyorlar. Ne bulurlarsa alacaklar.” Uluslararası kamuoyuna Gazzeliler Mısır’a geçiyor diye aktarılsa da Filistin halkının sadece Refah şehrinin Mısır’da kalan kısmına girmesine izin veriliyor. Mısır fiilen ülke sınırını şehir dışına taşımış. Bu sebeple Filistinlilerin alabilecekleri Refah’taki stok ve ürün çeşitliliği ile sınırlı. Benzin daha Türk heyeti bölgeden ayrılmadan bitmiş. Sönmez dönüşte dükkânlarda hiçbir şey kalmadığını anlatıyor. “Marketler, eczaneler, hayvancılar… hepsi bomboştu. İnanılmaz bir canlı hayvan girişi yaşandı mesela. Biz şahit olduk buna.” Bir hafta içinde 1 buçuk milyon nüfuslu Gazze’den 700 bin kişi geçti Mısır’a. İHH heyeti hepsinin geri döndüğünü özellikle belirtme gereği duyuyor. “Sürekli girip çıkıyorlar. Kadın, erkek, yaşlı, çocuk… Yürüyebilen, bir şekilde hareket edebilen herkes yollardaydı. Çocuklar sınırda yıkılan demiri kaydırak yapmış kayıyorlardı.”

    Bu görüntüler arasından geçerek Gazze’ye giren ekibin ‘içeriye’ dair gözlemleri yolu Filistin’e düşenlerin anlattıkları ile aynı: Gökyüzünde sürekli İsrail uçakları dolaşıyor. Her an bir bomba ya da füze düşebilir, üzerinize ateş açılabilir. İsrail askerleri bir yerlerden çıkabilir, hiçbir garantiniz yok. Sönmez’e göre bu baskı bir yandan da Filistinlilerin direncini besliyor. “Bütün olumsuzluklara rağmen günlük hayatın seyri değişmemiş. Okullarda eğitim öğretim devam ediyor. Fiili tehdit altındalar ama gençler üniversiteye gitmeye devam ediyor. Hatta Türkiye’den öğrenci istiyorlar. Direnişin kendisi bu zaten.”

    Bölge halkının büyük kısmı 8 mülteci kampında yaşıyor. Ancak ‘kamp’ ifadesini açmak gerekiyor onlara göre. Zira bahsedilen yerlerin her biri birer şehir âdeta. Hiçbir altyapı hizmetinin sunulamadığı, tarifi mümkün olmayan bir çarpık yapılaşmaya teslim olmuş, küçücük kulübelerde yaşayan binlerce insanın doldurduğu şehirler. Çöpler yol kenarlarında tepeler oluşturmuş, çocuklar hemen onların yanında oynuyor…

    Yetkililerin verdiği bilgilerle konuşan İHH heyetine göre Gazze’nin temel problemi ambargo. Ülkede bir devlet sistemi ve gerekli teknik altyapı mevcut ama sistem, İsrail yaptırımları sebebiyle tıkanmış. Hastanelerde MR cihazları, ultrason, röntgen ve diyaliz makinaları… diğer gerekli tüm donanım olsa da hastalara gerekli müdahale yapılamıyor. Çünkü cihazların çoğu bozuk ve yedek parça bulunamadığı için tamir edilemiyor. Ayrıca anlatıldığına göre çalışır durumdaki aletlerin arıza yapma ihtimali de çok yüksek. Çünkü bölgeye elektrik dağıtımı da çok sorunlu ve hastaneler ancak jeneratör aracılığıyla hizmet verebiliyor. Elektrik dağıtımındaki bu sağlıksızlık cihazların bozulma ihtimalini yükseltiyor. Ümit Sönmez sırf bu sebepten Gazze’de beyin ameliyatı yapılamadığını söylüyor. “Hastanelerde beyin cerrahisi bölümü var ama makineler bozuk, ameliyathaneler çalışmıyor.” Bu arada hastaların bölgeden çıkmasının yasak olduğunu da eklemek gerekiyor. Sağlık Bakanı, normalde kurtarılabilecek pek çok hastanın yetersiz müdahale sebebiyle kaybedildiğini anlatıyor. Verilen rakamlara göre sırf müdahale edilemediği için her ay ortalama 280 kişi ölüyor Gazze’de.

    Geçtiğimiz günlerde Filistinliler Mısır sınırını ihlal etti ve Mısır hükümeti buna göz yumdu. Ümit Sönmez bu durumu; ‘boğulmak üzere olan insanlara kafalarını bir kez sudan çıkarıp nefes alma imkânı tanındı’ diye özetliyor. “Biraz daha vakit kazandılar. Hepsi bu… Kalıcı çözüm için Filistin halkının çığlığının ve maruz kaldığı ambargonun dünyaya duyurulması gerekiyor.”

    4 şubat 2008

     
    Related Posts

    açe’de bir devrin sonu

    Şubat 5, 2021

    patani barışı özlüyor!

    Şubat 13, 2015

    yüzlerce kimlik tek potada!

    Şubat 13, 2015
    Add A Comment
    Leave A Reply Cancel Reply

    Çok Okunanlar
    bibliyofili ile bibliyomani arasındaki ince çizgide yürüyorum
    Nisan 21, 2025
    taşı toprağı tarih bir ülkede yaşıyoruz!
    Nisan 21, 2025
    türkiye’de en ucuz emek, entelektüel emek!
    Nisan 21, 2025
    biz çalıkuşu nesliyiz!
    Nisan 21, 2025
    anadolu kitabı koruyamamıştır
    Nisan 21, 2025
    Facebook X (Twitter) Instagram Pinterest
    • Gizlilik Politikası
    • iletişim
    • hakkımda
    © 2025 Ayşe Adli

    Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.